Türküler, halkın sesi, yüreğin tercümanıdır. Anadolu’nun toprak kokan ezgilerinde; aşk, hüzün, hasret kadar dostluk da önemli bir yer tutar. Bu ezgilerden biri var ki, adıyla bile yüreğe dokunur: “Dostum Türküsü”… Her dizede bir vefa, her notada bir yoldaşlık saklıdır. “Dostum Türküsü”, sadece bir müzik eseri değil; Anadolu insanının dostluk anlayışının, sadakatinin, samimiyetinin sembolüdür.
“Dostum dostum, güzel dostum / Bu ne beter çizgidir bu…” sözleriyle başlayan türkü, birçok kişi için sadece bir şarkı değil; bir yoldaş, bir hatıra, bir iç sızısıdır. Bu dizelerde; yaşanmışlıklar, yarım kalmış sohbetler, küskünlükler, ama en çok da özlem ve sadakat vardır. Türkü, her çağırışında dostun sesini arar; ama çoğu zaman cevabı sessizliktir. Bu da bizi, dostlukların zamanla nasıl da kıymetli hale geldiğini hatırlatır.
Bu türküyü dinlerken ya da çalarken bağlamanın sesi bir başka dokunur insana. Çünkü bağlama, dostluk gibi sabır ister, emek ister. Tel tel işlenen notalarda, sözsüz anlatımlar, içten içe çağrılar gizlidir. Dostum Saz Evi gibi mekânlarda çalınan her “Dostum Türküsü”, sadece kulağa değil, kalbe dokunur.
“Dostum Türküsü”, birçok farklı sanatçı tarafından seslendirilmiştir. En çok da Ahmet Kaya yorumu ile hafızalara kazınmıştır. Ahmet Kaya’nın duygusal yorumu, bu türküyü bir halk marşına dönüştürmüş, kalplerde derin izler bırakmıştır. Onun sesiyle dillenen “Dostum dostum” çağrısı, bir dostun gidişinin ardından gelen içli bir haykırış gibidir.
Anadolu’da dostluk, sırdaşlıkla, sadakatle, birlikte taşınan dertlerle anlam kazanır. Her köyde, her kahvede, her düğünde çalınan türkülerin temelinde bu değerler yatar. “Dostum Türküsü” de bu kültürel birikimin bir ürünüdür. Bugün dahi genç kuşaklar, bu türküyle tanıştığında içlerindeki aidiyet duygusu güçlenir. Çünkü ezgiler, kelimelerin yetmediği yerde kalpleri konuşturur.
Tıpkı “Dostum Türküsü” gibi gerçek dostluklar da yıllar geçse bile unutulmaz. Sesini duymadığınız bir dostu hatırladığınızda, bu türkü gelir aklınıza. Yıllar sonra bir bağlama tınısında geçmişi anımsadığınızda, gözleriniz dolar belki de. Ama bilirsiniz: Dostluk da türkü gibidir; dillerde tükenmez, gönülde yaşar.
Bir dost için bir türkü söylemek, ona en güzel selamı göndermektir. Bugün siz de bir dostunuzu hatırlayın ve onun için “Dostum Türküsü”nü dinleyin. Belki de kalpler bir kez daha buluşur, yılların araya koyduğu mesafe bir ezgiyle kapanır.
Dostum dostum… Türkülerde yaşasın dostluğumuz.